Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • İnceleyenler Kulübü'nde her konuda deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Bu sayede "Bilinçli Tüketici Toplumu" oluşturma hedefimize katkı sağlayabilirsiniz. :)
  • inceleriz.com üzerinden inceleme ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ürün Karşılaştırma Sony XR-55A95K mı? TCL 65C935 mi?

Gold Üyelik ile hem reklamsız bir deneyim yaşa hem de İnceleriz'e destek ol! 📣
Hesabınızı Gold Üyeliğe Yükseltmek İçin Tıklayın

Semmellow

Yeni Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2023
Mesajlar
4
Öncelikle merhaba Adem bey. Başlıkta da belirttiğim gibi iki model arasında kaldım ve farkındayım biri oled panel diğeri ise miniled. Evim için tv almayı planlıyorum ama kararsız kaldım. Öncelikle kullanım düzenimi anlatayım. Normal tv kanallarını ve maç vb. gibi spor müsabakalarını pek takip etmiyoruz, nadir olarak bunları izliyoruz. Akşamları film, belgesel, dizi izliyoruz 4-5 saat sürüyor ortalama kullanım süremiz, bazı istisnai durumlarda daha da uzun sürebiliyor. Gündüz ise Ps5 oyun konsolu ile 3-4 saat süre geçiyoruz. Bazı günler ise neredeyse hiç kullanmıyoruz tv'yi. Oled panellerde son durum nedir acaba? Uzun kullanımda Sony xr-55a95k ne durumda? Eğer oled tv benim bu kullanım senaryoma uymuyorsa, Tcl 65c935 miniled tv'yi düşünüyorum. Bir diğer sorum ise miniled oled kadar kaliteli bir görüntü sunuyor mu? Veya önereceğiniz farklı panel, tv vs. olursa bilgilendirirseniz çok memnun olurum. Kafam çok karışmış durumda :) yardımcı olursanız çok sevinirim.
 
Öncelikle merhaba Adem bey. Başlıkta da belirttiğim gibi iki model arasında kaldım ve farkındayım biri oled panel diğeri ise miniled. Evim için tv almayı planlıyorum ama kararsız kaldım. Öncelikle kullanım düzenimi anlatayım. Normal tv kanallarını ve maç vb. gibi spor müsabakalarını pek takip etmiyoruz, nadir olarak bunları izliyoruz. Akşamları film, belgesel, dizi izliyoruz 4-5 saat sürüyor ortalama kullanım süremiz, bazı istisnai durumlarda daha da uzun sürebiliyor. Gündüz ise Ps5 oyun konsolu ile 3-4 saat süre geçiyoruz. Bazı günler ise neredeyse hiç kullanmıyoruz tv'yi. Oled panellerde son durum nedir acaba? Uzun kullanımda Sony xr-55a95k ne durumda? Eğer oled tv benim bu kullanım senaryoma uymuyorsa, Tcl 65c935 miniled tv'yi düşünüyorum. Bir diğer sorum ise miniled oled kadar kaliteli bir görüntü sunuyor mu? Veya önereceğiniz farklı panel, tv vs. olursa bilgilendirirseniz çok memnun olurum. Kafam çok karışmış durumda :) yardımcı olursanız çok sevinirim.
Günaydın; Biraz dolaylı ve sohbet tadında cevap olacak ama şöyle izah edeyim size. Ben defansif aydınlatma teknolojisi ile ilgili ilk eğitimimi sanırım 2007 yılında almıştım. O zamanlar Miniled yoktu, OLED ise hayaldi, bol miktarda plazma vardı ama artık sonlarına geliniyordu. Bugün local dimming vs olarak adlandırılan durum o zamanlar defansif backlight olarak nitelendiriliyordu çünkü FALD panel mantığının yeşerdiği dönemlerdi.

Sadece 3-5 adet bar ve bu barların üzerine dizili 8-10 adet led chip değil komple arka panelin belli aralıklarla led ile bezenmesi ve görüntü nerede ise sadece o bölgenin aydınlatılması fikrine dair ilk çalışmaları gördüğümüz, eğitimini aldığımız yıllar dı. Sorun şu ki üretim maliyeti yüksek ve dönemin işlemci güçleri beklenen düzeyde değildi.

Sonra bu çalışmalar yıllar içerisinde yoğunlaştı ilerledi gelişti büyüdü bugünlere geldi vs.

FALD panel dediğimiz Full Array Local Dimming mantığı temel olarak görüntü neredeyse ışık orada mantığına göre çalışır ancak tepki süresi ve led chiplerin (ve lenslerin) büyük olması belli oranda handikapa da neden olabiliyordu. 55'' bir ürünü düşünelim, FALD panelde her 3 cm2 ye bir led düştüğünü var sayalım. buraya kadar her şey güzel ancak bu tarz eğitimlerde sıklıkla dile getidiğimiz bir gece karanlığı ve ay sahnesi vardır, o ayın yuvarlaklığı bizim ölçümüz olur, ay ne kadar yuvarlak ise ışığın da o keskinlikte yuvarlak olması gerekirken 3cm2 ye 1 chip mantığında ışık dağılımı olarak bu dengeyi tam olarak kuramıyordunuz.

Standart Dled ve Eled ile kıyasladığımızda İLAH gibi olan bu aydınlatma sisteminin de elbett eki yetersizliği vardı yukarıda anlattığım gibi. O zaman ledlerin sayısını artırmak, gücü yükseltmek, çağı küçültmek gerekti ve yıllar içerisinde bunu da başardılar,

Peki çapı küçültüp sayı arttırmayı anlarım da, güç ne alaka? diye düşünnebilirsiniz. Mantık basit. 3 cm2 ye 1 led düştüğünde kullanılacak gerilim ve akım miktarı X ise, 1cm2 ye 3 chip düşen bir sistemde kullanılacak gerilim ve akım Y dir. :)

Eskiden sallıyorum 190volt 4 amper yeten yere şimdi 300 volt 7 amper gerekecek diye düşünün (Rakamları sallıyorum) bu da ister istemez güç ünitesinin de büyütülmesi anlamı taşır. İşlemci gücü deseniz ona paralel yükseltilme ihtiyacı duyulur vs. Elbette ki tüm bunlar da maliyeti etkiler o nedenle Miniled teknolojisinin bugün için pahalı olması gayet anlaşılır bir durum.

OLED ise bildiğiniz üzere bir ışık kaynağına ihtiyaç duymaz, kendi ışığını kendisi üretir , ben bu konuya PLAZMA GİBİ diyorum ve kafası basmayan bazı sözde teknoloji yazarları ''Aaaaa Adem Helvacı'ya bak, daha plazma ile Oled'i birbirinden ayıramıyor'' diye yorum yazıyorlar ama ben bu benzetmemi yıllardır yaparım, yapmaya da devam edeceğim. OLED ler temel prensip olarak Plazma televizyonları referans almıştır, harici ışık kaynağına ihtiyaç duymadan kendi ışığını kendisi oulturacak şekilde çalışır. Aradaki fark ise birisinde ışığın oluşması için hücre içerisinde bir minik gaz patlaması lazımdı , diğerinde buna gerek yok. CRT dediğimiz Cathode ray tube teknolojisinde nasıl ki ışıma için fosfor tabakasına ihtiyaç duyuldu ise burada da plazma patlamasına ihtiyaç duyulmuştu.

OLED in en büyük handikapı aslında Plazmaya benzetmemdeki en temel nedenlerden bir diğeridir çünkü plazma tv lerde olduğu gibi oled tv lerde de yine bir hücre yanması veya logo yapışması denen kavram vardır. Çünkü oled hücrelerini belli bir gerilim limitine kadar tetikleyebiliyorlar, daha üstüne çıktıklarında hücre ömrü azalıyor ve bu da oled tv lerin 2 - 3 yılda perte çıkmasına neden oluyor.

Yapılan bütün çalışmalar daha düşük gerilim ile daha yüksek ışıma elde edebilmek üzerine ancak halen tam olarak istenen düzeyde değil. LG bu konuda EVO PANEL ile limitleri zorluyor olsa da ben halen temkinli yaklaşıyorum çünkü ne olacağını bize zaman gösterecek.

2009 veya 2010 yılıydı yanılmıyorsam Panasonic firması NEO PLAZMA çalışmaları yapıyordu ancak istenen sonuç alınamadı.

Panel dünyasında çalışmalar devam edecek, saha testleri de biz tüketiciler üzerinde yapılacak açık ve net.

OLED QLED ŞULED AMOELD AMABUDALED vs vs bunlar devam edip gidecek ve siz her 5 senede 1 tane bu ürünlerden almaya programlanacaksınız sistem tarafından, kararlarınızı bu bilgiler ışığında vermeniz en doğrusu olacaktır :ok
 
Günaydın; Biraz dolaylı ve sohbet tadında cevap olacak ama şöyle izah edeyim size. Ben defansif aydınlatma teknolojisi ile ilgili ilk eğitimimi sanırım 2007 yılında almıştım. O zamanlar Miniled yoktu, OLED ise hayaldi, bol miktarda plazma vardı ama artık sonlarına geliniyordu. Bugün local dimming vs olarak adlandırılan durum o zamanlar defansif backlight olarak nitelendiriliyordu çünkü FALD panel mantığının yeşerdiği dönemlerdi.

Sadece 3-5 adet bar ve bu barların üzerine dizili 8-10 adet led chip değil komple arka panelin belli aralıklarla led ile bezenmesi ve görüntü nerede ise sadece o bölgenin aydınlatılması fikrine dair ilk çalışmaları gördüğümüz, eğitimini aldığımız yıllar dı. Sorun şu ki üretim maliyeti yüksek ve dönemin işlemci güçleri beklenen düzeyde değildi.

Sonra bu çalışmalar yıllar içerisinde yoğunlaştı ilerledi gelişti büyüdü bugünlere geldi vs.

FALD panel dediğimiz Full Array Local Dimming mantığı temel olarak görüntü neredeyse ışık orada mantığına göre çalışır ancak tepki süresi ve led chiplerin (ve lenslerin) büyük olması belli oranda handikapa da neden olabiliyordu. 55'' bir ürünü düşünelim, FALD panelde her 3 cm2 ye bir led düştüğünü var sayalım. buraya kadar her şey güzel ancak bu tarz eğitimlerde sıklıkla dile getidiğimiz bir gece karanlığı ve ay sahnesi vardır, o ayın yuvarlaklığı bizim ölçümüz olur, ay ne kadar yuvarlak ise ışığın da o keskinlikte yuvarlak olması gerekirken 3cm2 ye 1 chip mantığında ışık dağılımı olarak bu dengeyi tam olarak kuramıyordunuz.

Standart Dled ve Eled ile kıyasladığımızda İLAH gibi olan bu aydınlatma sisteminin de elbett eki yetersizliği vardı yukarıda anlattığım gibi. O zaman ledlerin sayısını artırmak, gücü yükseltmek, çağı küçültmek gerekti ve yıllar içerisinde bunu da başardılar,

Peki çapı küçültüp sayı arttırmayı anlarım da, güç ne alaka? diye düşünnebilirsiniz. Mantık basit. 3 cm2 ye 1 led düştüğünde kullanılacak gerilim ve akım miktarı X ise, 1cm2 ye 3 chip düşen bir sistemde kullanılacak gerilim ve akım Y dir. :)

Eskiden sallıyorum 190volt 4 amper yeten yere şimdi 300 volt 7 amper gerekecek diye düşünün (Rakamları sallıyorum) bu da ister istemez güç ünitesinin de büyütülmesi anlamı taşır. İşlemci gücü deseniz ona paralel yükseltilme ihtiyacı duyulur vs. Elbette ki tüm bunlar da maliyeti etkiler o nedenle Miniled teknolojisinin bugün için pahalı olması gayet anlaşılır bir durum.

OLED ise bildiğiniz üzere bir ışık kaynağına ihtiyaç duymaz, kendi ışığını kendisi üretir , ben bu konuya PLAZMA GİBİ diyorum ve kafası basmayan bazı sözde teknoloji yazarları ''Aaaaa Adem Helvacı'ya bak, daha plazma ile Oled'i birbirinden ayıramıyor'' diye yorum yazıyorlar ama ben bu benzetmemi yıllardır yaparım, yapmaya da devam edeceğim. OLED ler temel prensip olarak Plazma televizyonları referans almıştır, harici ışık kaynağına ihtiyaç duymadan kendi ışığını kendisi oulturacak şekilde çalışır. Aradaki fark ise birisinde ışığın oluşması için hücre içerisinde bir minik gaz patlaması lazımdı , diğerinde buna gerek yok. CRT dediğimiz Cathode ray tube teknolojisinde nasıl ki ışıma için fosfor tabakasına ihtiyaç duyuldu ise burada da plazma patlamasına ihtiyaç duyulmuştu.

OLED in en büyük handikapı aslında Plazmaya benzetmemdeki en temel nedenlerden bir diğeridir çünkü plazma tv lerde olduğu gibi oled tv lerde de yine bir hücre yanması veya logo yapışması denen kavram vardır. Çünkü oled hücrelerini belli bir gerilim limitine kadar tetikleyebiliyorlar, daha üstüne çıktıklarında hücre ömrü azalıyor ve bu da oled tv lerin 2 - 3 yılda perte çıkmasına neden oluyor.

Yapılan bütün çalışmalar daha düşük gerilim ile daha yüksek ışıma elde edebilmek üzerine ancak halen tam olarak istenen düzeyde değil. LG bu konuda EVO PANEL ile limitleri zorluyor olsa da ben halen temkinli yaklaşıyorum çünkü ne olacağını bize zaman gösterecek.

2009 veya 2010 yılıydı yanılmıyorsam Panasonic firması NEO PLAZMA çalışmaları yapıyordu ancak istenen sonuç alınamadı.

Panel dünyasında çalışmalar devam edecek, saha testleri de biz tüketiciler üzerinde yapılacak açık ve net.

OLED QLED ŞULED AMOELD AMABUDALED vs vs bunlar devam edip gidecek ve siz her 5 senede 1 tane bu ürünlerden almaya programlanacaksınız sistem tarafından, kararlarınızı bu bilgiler ışığında vermeniz en doğrusu olacaktır :ok
Öncelikle uzun uzun ve gayet açıklayıcı bir şekilde aydınlatıcı cevaplar verdiğiniz için teşekkür ederim Adem bey. Dediklerinize kesinlikle katılıyorum. Saha testleri de biz tüketiciler üzerinde yapılacak kısmı da çok doğru bir nokta kesinlikle. Sony yeni Oled serisinde (a95k) QD-OLED (QUANTUM DOT OLED TV) modelini tanıtınca, Oled'lerde ki en büyük eleştiri olan parlaklık yetersizliği tarihe karışacak vb. gibi söylemler yapılıyor. Sony Samsung patentli QD Oled TV'si ile olası iz sorunlarına nasıl bir çözüm sağlamış oldu sizce? Bu yapılan çalışma için (QD Oled TV'yi kastediyorum) ''panel yapısı Oled ile birebir aynı değil o yüzden hem parlaklık hem de yanık sorununu çözerler büyük ihtimalle'' diyenler de var. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yoksa en iyisi yeni tv alma işini biraz erteleyip saha testleri olarak görülen biz tüketicilerin kullanım yorumlarını mı beklemek olur?
 
Öncelikle uzun uzun ve gayet açıklayıcı bir şekilde aydınlatıcı cevaplar verdiğiniz için teşekkür ederim Adem bey. Dediklerinize kesinlikle katılıyorum. Saha testleri de biz tüketiciler üzerinde yapılacak kısmı da çok doğru bir nokta kesinlikle. Sony yeni Oled serisinde (a95k) QD-OLED (QUANTUM DOT OLED TV) modelini tanıtınca, Oled'lerde ki en büyük eleştiri olan parlaklık yetersizliği tarihe karışacak vb. gibi söylemler yapılıyor. Sony Samsung patentli QD Oled TV'si ile olası iz sorunlarına nasıl bir çözüm sağlamış oldu sizce? Bu yapılan çalışma için (QD Oled TV'yi kastediyorum) ''panel yapısı Oled ile birebir aynı değil o yüzden hem parlaklık hem de yanık sorununu çözerler büyük ihtimalle'' diyenler de var. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yoksa en iyisi yeni tv alma işini biraz erteleyip saha testleri olarak görülen biz tüketicilerin kullanım yorumlarını mı beklemek olur?
Parçaladığımız bir OLED panel üzerinden örnekler ile yakın zamanda sevgili @İlteriş Yılmaz kardeşim ile bir GENEL bilgilendirme yapacağız, O zaman bu sorularınız bizim için güzel bir pas olacak :ok
 
Sabırsızlıkla bekliyorum. Oled panel üzerinden vereceğiniz örnek bilgiler video mu olucak Adem bey? Birde kısaca Sony’nin QD-OLED (QUANTUM DOT OLED) panel kullanması iyi bir şey mi? Panele artısı veya eksisi var mı? Bana biraz laftan ibaret gibi geliyor. Kısa bir fikrinizi belirtirseniz çok sevinirim.
 
Sabırsızlıkla bekliyorum. Oled panel üzerinden vereceğiniz örnek bilgiler video mu olucak Adem bey? Birde kısaca Sony’nin QD-OLED (QUANTUM DOT OLED) panel kullanması iyi bir şey mi? Panele artısı veya eksisi var mı? Bana biraz laftan ibaret gibi geliyor. Kısa bir fikrinizi belirtirseniz çok sevinirim.
Çok dolaylı bir cevap vereyim ama finalde sizin istediğiniz yere gelecek.

Şu an okuyor olduğum Radyo Televizyon Programcılığı bölümünde derslerde sıklıkla önüme çıktığı üzere Fotoğrafçılıkta hep önümüze gelen bir üçgen var.
Diyafram - Enstantane - İso

Doğru pozlama için bulunulan ortama ve şartlara göre bnların birisinden diğerlerine veya diğerlerinden birisine veya hepsinden merkeze vs şeklinde kayma yapar en doğru sonuca ulaşırsın.

diyafram-enstantane-iso-fotograf-pozlama.jpg

Yine dikkat ederseniz TV dünyasında sıklıkla paylaştığım ve ilk başlarda kimsenin anlam veremediği ''Bunlar ne işimize yarayacak?'' dedikleri NTSC sRGB AdobeRGB Rec2020 vs gibi renk gamutları ile ilgili de konuya şöyle bir geniş açı baktığımızda yine burada bir denge ve ana hedef konusu olduğunu görürsünüz.

renk gamutları.jpg

İşte TFT LCD teknolojisinin kendi handikapları yanısıra ister OLED ister WOLED ister QD-OLED olsun temelinde yine aynı üçgen dengesi durumu söz konusudur bu denge ise kullanım ömrü, parlaklık ve verimliliktir.

Siz de biliyorsunuz ki OLED teknolojisinde logo yanığı vs gibi yan etkileri geçelim bunların dışındaki en temel sorun parlaklık sorunudur ve QLED tv karşısında OLED tv nin hep ezildiği konudur bu. İstense daha yüksek parlaklık alınamaz mı? Elbette alınır ancak şu hali ile dahi 3-4 sene ZOR çalıştırdıkları panelleri 1- 1,5 sene sonra ele alır götürür çöpe atarsınız, üürn garantili olduğundan çöpe atmayıp yenizini isteyeceğinize göre bu durumfirmaya zarar yazar onlar da bunu bildiği için parlaklığı yükseltmezler.

Oled hücrelerinin gerilimini arttırırsanız parlaklığı da arttırır ancak ömrünü yersiniz, Ömrünü arttırırsanız parlaklık ve dolayısı ile gün ortamındaki performansı düşer işte OLED de bu sorunların bir türlü aşılamaması nedeniyle baktılar ki gerilimi arttıramıyorlar o halde gerilimi sabit tutup ışığı nasıl arttırırız derken akıllarına QDEF katmanı sayesinde ışığı ve enerjiyi daha verimli kullanan QLED teknolojisinden feyz almak geldi ancak bu öyle basit bir durum değil, QLED teknolojisinde zaten VAR olan bir ışık kaynağını quantumdot teknolojisi ile daha verimli kullanıyorsunuz ancak OLED kendi ışık kaynağını kendi ürettiği ve arkadan geşen bir ışık kaynağı olmadığına göre o halde araya bir QDEF katmanı giremeyecekler demektir, bu durumda QLED in avantajı OLED de yok ise bu nasıl çözülebilir? İşte QD OLED tam da burada devreye giriyor.

QLED TV'nin kırmızı ve yeşil kuantum noktalarını kullanarak mavi bir arka ışığı saf beyaz ışığa dönüştürmesini sağlayan prensipten hareketle QD-OLED panel de her pikselin temeli olarak yalnızca mavi OLED malzeme kullanmayı hedeflemiştir. Mavi OLED pikseli ise üç alt piksele bölünür Orijinal mavi OLED malzemesi olan ve değişmeden bırakılan mavi bir alt piksel zaten varken bunun üzerinde kırmızı kuantum noktalarını katmanlayan kırmızı bir alt piksel ve yeşil kuantum noktalarını katmanlayan yeşil bir alt piksel düşünün. Kuantum noktaları çok enerji verimli olduğundan, bu iki renk dönüşümünde neredeyse hiç parlaklık kaybı olmaz. Sonuç olarak ayrı bir RGB OLED başlangıç noktasının maliyeti ve karmaşıklığı yerine bir renk filtresinin parlaklık kaybına yol açması veya renkleri solduran beyaz bir alt piksel ihtiyacı olmaksızın daha verimli, daha parlak, daha uzun ömürlü RGB OLED ekranı ortaya çıkarmış oluyorsunuz. Yani WOLED ile de aranılanın pek bulunamadığı gerçeğini de burada dillendirmek hata olmaz sanırım.

Şu şekilde de düşünebilirsiniz. Bakınız 40 yıldır bu sektördeyim ve 3-5 satır ile bunu benim dahi anlayabilmemmümkün değlken sizlere anlatabilmek de çok mümkün olmuyor farkındayım ancak ben yazarken gözümün önünde canlananlar sizin gözünüzün önünde de canlanabilse konunun çok da karmaşık olmadığını anlayabilirsiniz.

Şu an size bu satırları yazarken dahi sol tarafımda bir mikroskop ve altında sizlere daha dün videosunu çektiğimiz mat kaplama detayları ve hücrelerin +mat kaplamanın mikroskopta nasıl göründüğünün, mat kaplamanın nasıl bir şey olduğunun detayları için dünden kalan detayları görüyorum, Hatta bir selfie alayım bugünlerden hatıra kalsın :)

Mikrop ado.jpeg

Panel dünyası konusunda samimiyetle yazıyorum ki daha hiç bir şey bilmiyoruz.

Yabancı forumlardan kopyala yapıştır içerikçilerinin ne dediği zerre kadar umurumuzda değil, 40 Yıldır Televizyon dünyasının içinde olan birisi olarak halen GERÇEKLERİ öğrenebilmek ve sizlere doğru bilgi aktarabilmek için mücadeleye devam ediyoruz :ok
 
Çok dolaylı bir cevap vereyim ama finalde sizin istediğiniz yere gelecek.

Şu an okuyor olduğum Radyo Televizyon Programcılığı bölümünde derslerde sıklıkla önüme çıktığı üzere Fotoğrafçılıkta hep önümüze gelen bir üçgen var.
Diyafram - Enstantane - İso

Doğru pozlama için bulunulan ortama ve şartlara göre bnların birisinden diğerlerine veya diğerlerinden birisine veya hepsinden merkeze vs şeklinde kayma yapar en doğru sonuca ulaşırsın.

Ekli dosyayı görüntüle 177

Yine dikkat ederseniz TV dünyasında sıklıkla paylaştığım ve ilk başlarda kimsenin anlam veremediği ''Bunlar ne işimize yarayacak?'' dedikleri NTSC sRGB AdobeRGB Rec2020 vs gibi renk gamutları ile ilgili de konuya şöyle bir geniş açı baktığımızda yine burada bir denge ve ana hedef konusu olduğunu görürsünüz.

Ekli dosyayı görüntüle 178

İşte TFT LCD teknolojisinin kendi handikapları yanısıra ister OLED ister WOLED ister QD-OLED olsun temelinde yine aynı üçgen dengesi durumu söz konusudur bu denge ise kullanım ömrü, parlaklık ve verimliliktir.

Siz de biliyorsunuz ki OLED teknolojisinde logo yanığı vs gibi yan etkileri geçelim bunların dışındaki en temel sorun parlaklık sorunudur ve QLED tv karşısında OLED tv nin hep ezildiği konudur bu. İstense daha yüksek parlaklık alınamaz mı? Elbette alınır ancak şu hali ile dahi 3-4 sene ZOR çalıştırdıkları panelleri 1- 1,5 sene sonra ele alır götürür çöpe atarsınız, üürn garantili olduğundan çöpe atmayıp yenizini isteyeceğinize göre bu durumfirmaya zarar yazar onlar da bunu bildiği için parlaklığı yükseltmezler.

Oled hücrelerinin gerilimini arttırırsanız parlaklığı da arttırır ancak ömrünü yersiniz, Ömrünü arttırırsanız parlaklık ve dolayısı ile gün ortamındaki performansı düşer işte OLED de bu sorunların bir türlü aşılamaması nedeniyle baktılar ki gerilimi arttıramıyorlar o halde gerilimi sabit tutup ışığı nasıl arttırırız derken akıllarına QDEF katmanı sayesinde ışığı ve enerjiyi daha verimli kullanan QLED teknolojisinden feyz almak geldi ancak bu öyle basit bir durum değil, QLED teknolojisinde zaten VAR olan bir ışık kaynağını quantumdot teknolojisi ile daha verimli kullanıyorsunuz ancak OLED kendi ışık kaynağını kendi ürettiği ve arkadan geşen bir ışık kaynağı olmadığına göre o halde araya bir QDEF katmanı giremeyecekler demektir, bu durumda QLED in avantajı OLED de yok ise bu nasıl çözülebilir? İşte QD OLED tam da burada devreye giriyor.

QLED TV'nin kırmızı ve yeşil kuantum noktalarını kullanarak mavi bir arka ışığı saf beyaz ışığa dönüştürmesini sağlayan prensipten hareketle QD-OLED panel de her pikselin temeli olarak yalnızca mavi OLED malzeme kullanmayı hedeflemiştir. Mavi OLED pikseli ise üç alt piksele bölünür Orijinal mavi OLED malzemesi olan ve değişmeden bırakılan mavi bir alt piksel zaten varken bunun üzerinde kırmızı kuantum noktalarını katmanlayan kırmızı bir alt piksel ve yeşil kuantum noktalarını katmanlayan yeşil bir alt piksel düşünün. Kuantum noktaları çok enerji verimli olduğundan, bu iki renk dönüşümünde neredeyse hiç parlaklık kaybı olmaz. Sonuç olarak ayrı bir RGB OLED başlangıç noktasının maliyeti ve karmaşıklığı yerine bir renk filtresinin parlaklık kaybına yol açması veya renkleri solduran beyaz bir alt piksel ihtiyacı olmaksızın daha verimli, daha parlak, daha uzun ömürlü RGB OLED ekranı ortaya çıkarmış oluyorsunuz. Yani WOLED ile de aranılanın pek bulunamadığı gerçeğini de burada dillendirmek hata olmaz sanırım.

Şu şekilde de düşünebilirsiniz. Bakınız 40 yıldır bu sektördeyim ve 3-5 satır ile bunu benim dahi anlayabilmemmümkün değlken sizlere anlatabilmek de çok mümkün olmuyor farkındayım ancak ben yazarken gözümün önünde canlananlar sizin gözünüzün önünde de canlanabilse konunun çok da karmaşık olmadığını anlayabilirsiniz.

Şu an size bu satırları yazarken dahi sol tarafımda bir mikroskop ve altında sizlere daha dün videosunu çektiğimiz mat kaplama detayları ve hücrelerin +mat kaplamanın mikroskopta nasıl göründüğünün, mat kaplamanın nasıl bir şey olduğunun detayları için dünden kalan detayları görüyorum, Hatta bir selfie alayım bugünlerden hatıra kalsın :)

Ekli dosyayı görüntüle 179

Panel dünyası konusunda samimiyetle yazıyorum ki daha hiç bir şey bilmiyoruz.

Yabancı forumlardan kopyala yapıştır içerikçilerinin ne dediği zerre kadar umurumuzda değil, 40 Yıldır Televizyon dünyasının içinde olan birisi olarak halen GERÇEKLERİ öğrenebilmek ve sizlere doğru bilgi aktarabilmek için mücadeleye devam ediyoruz :ok
Çok çok teşekkür ederim Adem hocam, sağolun varolun. Gelişmeleri dört gözle bekliyorum.
 
Gold Üyelik ile hem reklamsız bir deneyim yaşa hem de İnceleriz'e destek ol! 📣
Hesabınızı Gold Üyeliğe Yükseltmek İçin Tıklayın

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri