Vestel 65Q9900 Televizyon - Şaka gibi, ama gerçek süreçler silsilesi.

[Talebe]

bayiden kastınız sadece vestel bayileri mi yoksa vatan bilgisayar da olabilir mi? 6 saat önce hepsiburada'dan "vestel kurumsal mağaza" satıcısından sipariş verdim. henüz kargoya verilmediği için iptal edip evime yakın mesafedeki vatan bilgisayarda tv'nin stoğu bulunduğu için biraz fiyat farkı olsa da gidip oradan almayı düşünüyorum. daha iyi olur mu sizce de güvence açısından?

Mağazadan alırsanız, mesafeli satış sözleşmesi çalışmıyor. İade edemiyorsunuz. Ben de sorun oldu. İade edemedim. İnternet alışlarında da dikkat edin iade ürün, daha teşhir ürün çıkabilir.

 

[Hakan]

Ben bu tür meselelerde biraz esneğim. Ekrandaki çizik iade sebebi olabilir ama eğer öyle bir çizik olmasaydı sırf 166 dakika kullanılmış diye bir TV'yi iade etmezdim. Bu kadar sıkıntıya girmezdim. Tabi eğer başka bir kusuru daha yoksa. Belli ki fabrikada kalite kontrol yapılmış. Sayaç sıfırlanmamış. Sıfır aldığımız arabaları gerçekten sıfır mı zannediyorsunuz. Fabrikada üretilen motor yüksek devirlere çıkartılıp pistonları neredeyse yuvalarından fırlayacak şekilde bağırtılıyor. Testlerden sonra arabaya monte ediliyor. Araba ile de bir kaç km test ediliyor. Hendekli, çukurlu test alanına sokuluyor. Testler başarılı olunca km sıfırlanıyor. Biz de alıyoruz.

Eğer sıfırlanmasa, unutulsa; aaaa. Bu araba sıfır değil. 5-10 km kullanılmış diyoruz. Mide bulantısı yaşıyoruz.

İncirli'de Gold Bilgisayar mağazası vardı. 3 veya 4 katlı. Yıllar önce oradan bir monitör aldım. Tam macera.

Neredeyse 2 günde bir uğradığım bir mağaza idi. Baktım. 2 gün önce görmediğim Philips 19 inc 4:3 monitörler gelmiş. Bir tanesini açmışlar. Çalışıyor. Görüntüsü de muhteşem. Çok net.

Görevliye bu monitörü almak istiyorum dedim. Depodan getireyim kutulusunu dedi. Hayır. Bunu istiyorum. Çalışan monitörü kapatın. Toplayın. Kutulayın. Ben bunu istiyorum dedim. Bunu veremeyiz. Teşhir dedi.

Teşhir meşhir. İndirim istemiyorum. Ama bunu almak istiyorum dedim. Diretti. Olmaz diyor. Müdürünüzle konuşmak istiyorum dedim. Zaten tartışmamızı duymuş geldi. Ona izah ettim. Bunu almak istiyorum dedim.

Neden kutulu sıfır almıyorsunuz da bunu istiyorsunuz dedi. Bunu inceledim. İyice baktım. Ölü piksel yok. Kutulu vereceğinizde ölü piksel çıkarsa geri almazsınız. Şu kadar ölü piksel olması lazım dersiniz. Yokuşa sürersiniz. Ama bunu görüyorum. Bu temiz. Üstelik indirim filan da istemiyorum dedim.

Tamam. Peki dedi. Kutulayın ürünü. Müşteriye teslim edin dedi.

O zamanlarda ölü piksel garantisi yoktu. Bir kaç tane olması gerekiyordu. Ancak o zaman alıyorlardı. Monitör, TV gibi şeyler almak istediğimde kutulu almazdım. Teşhirdekini, ama mağazaya yeni gelmiş olanını almaya çalışırdım.

 

[Talebe]

Ben bu tür meselelerde biraz esneğim. Ekrandaki çizik iade sebebi olabilir ama eğer öyle bir çizik olmasaydı sırf 166 dakika kullanılmış diye bir TV'yi iade etmezdim. Bu kadar sıkıntıya girmezdim. Tabi eğer başka bir kusuru daha yoksa. Belli ki fabrikada kalite kontrol yapılmış. Sayaç sıfırlanmamış. Sıfır aldığımız arabaları gerçekten sıfır mı zannediyorsunuz. Fabrikada üretilen motor yüksek devirlere çıkartılıp pistonları neredeyse yuvalarından fırlayacak şekilde bağırtılıyor. Testlerden sonra arabaya monte ediliyor. Araba ile de bir kaç km test ediliyor. Hendekli, çukurlu test alanına sokuluyor. Testler başarılı olunca km sıfırlanıyor. Biz de alıyoruz.

Eğer sıfırlanmasa, unutulsa; aaaa. Bu araba sıfır değil. 5-10 km kullanılmış diyoruz. Mide bulantısı yaşıyoruz.

İncirli'de Gold Bilgisayar mağazası vardı. 3 veya 4 katlı. Yıllar önce oradan bir monitör aldım. Tam macera.

Neredeyse 2 günde bir uğradığım bir mağaza idi. Baktım. 2 gün önce görmediğim Philips 19 inc 4:3 monitörler gelmiş. Bir tanesini açmışlar. Çalışıyor. Görüntüsü de muhteşem. Çok net.

Görevliye bu monitörü almak istiyorum dedim. Depodan getireyim kutulusunu dedi. Hayır. Bunu istiyorum. Çalışan monitörü kapatın. Toplayın. Kutulayın. Ben bunu istiyorum dedim. Bunu veremeyiz. Teşhir dedi.

Teşhir meşhir. İndirim istemiyorum. Ama bunu almak istiyorum dedim. Diretti. Olmaz diyor. Müdürünüzle konuşmak istiyorum dedim. Zaten tartışmamızı duymuş geldi. Ona izah ettim. Bunu almak istiyorum dedim.

Neden kutulu sıfır almıyorsunuz da bunu istiyorsunuz dedi. Bunu inceledim. İyice baktım. Ölü piksel yok. Kutulu vereceğinizde ölü piksel çıkarsa geri almazsınız. Şu kadar ölü piksel olması lazım dersiniz. Yokuşa sürersiniz. Ama bunu görüyorum. Bu temiz. Üstelik indirim filan da istemiyorum dedim.

Tamam. Peki dedi. Kutulayın ürünü. Müşteriye teslim edin dedi.

O zamanlarda ölü piksel garantisi yoktu. Bir kaç tane olması gerekiyordu. Ancak o zaman alıyorlardı. Monitör, TV gibi şeyler almak istediğimde kutulu almazdım. Teşhirdekini, ama mağazaya yeni gelmiş olanını almaya çalışırdım.

Artık ben de sizin gibi düşünmeye başladım. Life time ı düşükse (@Adem Helvacı Bey daha önce değinmişti sanırım. Saatlerce kullanılmış teşhirler olabiliyor) hem görüntüyü hem kasayı görerek almanın yolu açık üründen geçmeye başlamış. Kapalı kutudan ya yamuk kasa, yada beğenmediğiniz ürüntü, ya da toz kaçmış ölü pikselli ürün çıkabiliyor. Ardından servis ve üretici ile sinir savaşları başlıyor