Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • İnceleyenler Kulübü'nde her konuda deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Bu sayede "Bilinçli Tüketici Toplumu" oluşturma hedefimize katkı sağlayabilirsiniz. :)
  • inceleriz.com üzerinden inceleme ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Adı İnceleriz Olan Şiir ?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan bartu
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Aslında ofise koyup test için gelen TV'lerin görüntülerini 7/24 yayınlayabilirsiniz
Biz bunu sevgili @İlteriş Yılmaz ile birlikte Pixel Teknoloji şirketini kurduğumuzda panel müdahaleleri için yaptığımız temiz oda alanına düşünmüştük.

Hatta aklımdaki sistem şu şekildeydi.

Ürün teslim alımı da, ürünün sökülmesi de, panelin müdahale işlemleri de tüketiciye belirtilecek zaman diliminde yapılp ona verilecek kod ile izlemesi sağlanabilecekti.

Sonra iş baskınına uğrayıp da yetişemez olunca hiç bir şeye fırsat kalmadı.

Sonra anladık ki ikimizin de amaçladığı şey bu değil, yeni bakış açıları, yeni girişimler düşünürken bildiğin esnaf olduk çıktık.

Sonra devir teslim ve rota değişikliği ile buradayız :ok
 
İşte ufak bir nüans farkı var. Ben de sahalara ilk çıktığımda en fazla baret vardı şimdi baret, yelek, çelik burun üstüne bir de koruyucu gözlük, vay efendim maske, gündüzleri de siyah gözlük olsun gözcağızlarımız hasar görmesinler... İş yapmak daha kolay yahu :haha
Bu prosedürler ile biz ilk defa 2013 de karşılaştık ve ''Noooluyo yaaa'' dedik.
Bizi şantiye sahasına almadılar, iki tane iki ayaklı dana ''Baret Yelek yoksa giremezsigsakwjköhacweorwer'' dediler.

''Siz bilirsiniz'' dedik geri döndük. Biz geri dönerken möl möl bakıyorlardı. sonra 2 gün boyunca haldır haldır bizi aradılar gidelim diye.

Neden?

Çünkü Temmuz sıcağında konteyner içinde uyumak her babayiğidin harcı değildir, Çünkü biz o konteynerlere klimaları takacak ekiptik :kop

Ülkemizde işler hep böyle yürüyor. Eleştirdiğim sistemin bir parçasıydım ben.

''Sen bana onu yaptıysan, o zaman ben de sana bunu yapıyorum hadi bakalım.'' mantığı hakimdi hep ve halen de hakim, hiçbir şey değişmedi.

adamların baret yelek istemesinde değildi sorun, bunu söyleyiş tarzlarındaydı.

Beril, hayatımın hiçbir aşamasında saygısızlığa ve üstten bakışa, kibre karşı tahammülüm olamadı benim.

İnsan evladı gibi söylese bizden yana sorun yoktu. 2013 diyorum yahu milletin ''baret ne la?'' dediği yıllardı, en azından bizim için.

Ne zaman ki 2 gün burunları sürttü, önce şikayet mekanizmasını devreye soktular, şirket bize baskı yapmaya kalktı, Temmuzda herkesin delirdiği zamanda benim inat damarım rest çekme moduna kadar gidince üstüme gelmediler fazla. Şikayet ile çözemeyeceklerini anlayınca telefonla ricalar kibarlıklar vs sonra gittik taktık.

Bizim servis politikaları gereği zaten baret, eldiven, baret, çelik burunlu bot, yelek, spiral maskesi, kaynak maskesi, gözlük vs hepsi envanterde zaten var da kullanan kimse yoktu.

Biz bunları şekil olsun diye panolara asmıştık öyle duruyordu. 2014 den sonra İş güvenliği eğitimleri de dahil olmak üzere 6 ay boyunca Yaşar Üniversitesi Hocaları ile organize edilen bir Üniversite eğitim programına dahil olduk Ülke genelinde, İGS ler İşletme maliyet hesapları, genel idareler, tüketici hakları eğitimi dahil 6 ay boyunca dozerle üstümüzden geçtiler.

Güzeldi, çok severdim ben. :)
 
Bu prosedürler ile biz ilk defa 2013 de karşılaştık ve ''Noooluyo yaaa'' dedik.
Bizi şantiye sahasına almadılar, iki tane iki ayaklı dana ''Baret Yelek yoksa giremezsigsakwjköhacweorwer'' dediler.

''Siz bilirsiniz'' dedik geri döndük. Biz geri dönerken möl möl bakıyorlardı. sonra 2 gün boyunca haldır haldır bizi aradılar gidelim diye.

Neden?

Çünkü Temmuz sıcağında konteyner içinde uyumak her babayiğidin harcı değildir, Çünkü biz o konteynerlere klimaları takacak ekiptik :kop

Ülkemizde işler hep böyle yürüyor. Eleştirdiğim sistemin bir parçasıydım ben.

''Sen bana onu yaptıysan, o zaman ben de sana bunu yapıyorum hadi bakalım.'' mantığı hakimdi hep ve halen de hakim, hiçbir şey değişmedi.

adamların baret yelek istemesinde değildi sorun, bunu söyleyiş tarzlarındaydı.

Beril, hayatımın hiçbir aşamasında saygısızlığa ve üstten bakışa, kibre karşı tahammülüm olamadı benim.

İnsan evladı gibi söylese bizden yana sorun yoktu. 2013 diyorum yahu milletin ''baret ne la?'' dediği yıllardı, en azından bizim için.

Ne zaman ki 2 gün burunları sürttü, önce şikayet mekanizmasını devreye soktular, şirket bize baskı yapmaya kalktı, Temmuzda herkesin delirdiği zamanda benim inat damarım rest çekme moduna kadar gidince üstüme gelmediler fazla. Şikayet ile çözemeyeceklerini anlayınca telefonla ricalar kibarlıklar vs sonra gittik taktık.

Bizim servis politikaları gereği zaten baret, eldiven, baret, çelik burunlu bot, yelek, spiral maskesi, kaynak maskesi, gözlük vs hepsi envanterde zaten var da kullanan kimse yoktu.

Biz bunları şekil olsun diye panolara asmıştık öyle duruyordu. 2014 den sonra İş güvenliği eğitimleri de dahil olmak üzere 6 ay boyunca Yaşar Üniversitesi Hocaları ile organize edilen bir Üniversite eğitim programına dahil olduk Ülke genelinde, İGS ler İşletme maliyet hesapları, genel idareler, tüketici hakları eğitimi dahil 6 ay boyunca dozerle üstümüzden geçtiler.

Güzeldi, çok severdim ben. :)
Abi dediğin gibi öyle yerlerde öyle İSG zorunlulukları denk geliyor ki, çoğu zaman ben de senin gibiyim. Adam işini yapıyor, bir tehlike yok ki olsa zaten ben izin vermem niye riske atayım. Yine de İSG'ci gelmiş diyor ki "Bu iş böyle olmaz." Diyorum "O zaman söyle yiğidim/çiçeğim nasıl yapılır?" "Eh işte böyle yapacaksın, böyle edeceksin." Soruyorum "Sen daha önce bu işi yaptın mı?" "E yok yapmadım ama böyle de yapılmaz."

İşin nasıl yapıldığını, yolu yordamı bilmeyen insanlar sahada gelip de bana "Ölömonun con soğloğo" diye iş durdurmaya gittiklerinde, aynı şekilde karşılarında benden de rest görüyorlar. 5-0 başladığım yerlerden biri de budur. "Hmm kız, hem de yaşı küçük. Biz bunun içinden geçeriz." :haha
 
Abi dediğin gibi öyle yerlerde öyle İSG zorunlulukları denk geliyor ki, çoğu zaman ben de senin gibiyim. Adam işini yapıyor, bir tehlike yok ki olsa zaten ben izin vermem niye riske atayım. Yine de İSG'ci gelmiş diyor ki "Bu iş böyle olmaz." Diyorum "O zaman söyle yiğidim/çiçeğim nasıl yapılır?" "Eh işte böyle yapacaksın, böyle edeceksin." Soruyorum "Sen daha önce bu işi yaptın mı?" "E yok yapmadım ama böyle de yapılmaz."

İşin nasıl yapıldığını, yolu yordamı bilmeyen insanlar sahada gelip de bana "Ölömonun con soğloğo" diye iş durdurmaya gittiklerinde, aynı şekilde karşılarında benden de rest görüyorlar. 5-0 başladığım yerlerden biri de budur. "Hmm kız, hem de yaşı küçük. Biz bunun içinden geçeriz." :haha
Sonra benim gül yüzlü kardeşim onların içinden geçince ''Noluyoooo yaaaaa'' mod is/ON :kiskis
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri