Komisyonda bazı kararlarımızı alırken gündeme gelen konudur.
Öncelikle Şekil Şartı konusu Hukuk'un belli alanlarında var olan bir olgudur ancak farklılıkları görülür, örneğin Ceza Hukukunda başka, Tüketici Hukukunda başka şekilde karşımıza çıkar.
''Kanunda aksi belirtilmedikçe kanunun öngörmüş olduğu şekil geçerlilik şartıdır. Şekil, zorunluluğun kaynağı açısından kanuni şekil ve kararlaştırılmış şekil olarak ikili bir incelemeye tabi tutulabilir. Kanuni şekil ise adi yazılı şekil ve resmi yazılı şekil alt sınıfları olarak incelenmektedir.''
Evet, hukukun her dalında şekil şartı aynı değildir. Her hukuk dalının kendine özgü özellikleri ve ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, şekil şartı da hukuk dalına göre değişiklik gösterebilir.
Örneğin, Tüketici Hukukunda, tüketicilerin korunması amacıyla bazı hukuki işlemler için şekil şartı öngörülmüştür. Örneğin, tüketicinin cayma hakkını kullanabilmesi için cayma bildiriminin yazılı şekilde yapılması gerekir. Bu şekilde, tüketicilerin cayma hakkını kullanırken herhangi bir zorluk yaşamamaları amaçlanır. Daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse, ''6502 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen tüketici sözleşmelerinin şekil şartları nelerdir?'' diye sorsak, 6502 sayılı Kanun'da yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmelerin en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi zorunludur. şeklinde cevabı olur. Eğer tüketiciye imzalatılan sözleşmedeki yzı 11 punto ise o sözleşme şekil şartı kapsamında geçersiz sayılır.
Ceza Hukukunda ise, bazı suçların işlendiğine dair delillerin elde edilmesi için şekil şartı öngörülmüştür. Örneğin, bir kişinin tutuklanabilmesi için mahkeme tarafından verilen tutuklama kararının yazılı olarak verilmesi gerekir. Bu şekilde, kişinin tutuklanmasının hukuka uygunluğunun sağlanması amaçlanır.
Tabi ki bizim Ceza Hukuku ile bir işimiz yok, kaldı ki bizim alanımız değil ve o konuda hiçbir bilgimiz yok.
Öncelikle Şekil Şartı konusu Hukuk'un belli alanlarında var olan bir olgudur ancak farklılıkları görülür, örneğin Ceza Hukukunda başka, Tüketici Hukukunda başka şekilde karşımıza çıkar.
''Kanunda aksi belirtilmedikçe kanunun öngörmüş olduğu şekil geçerlilik şartıdır. Şekil, zorunluluğun kaynağı açısından kanuni şekil ve kararlaştırılmış şekil olarak ikili bir incelemeye tabi tutulabilir. Kanuni şekil ise adi yazılı şekil ve resmi yazılı şekil alt sınıfları olarak incelenmektedir.''
Evet, hukukun her dalında şekil şartı aynı değildir. Her hukuk dalının kendine özgü özellikleri ve ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, şekil şartı da hukuk dalına göre değişiklik gösterebilir.
Örneğin, Tüketici Hukukunda, tüketicilerin korunması amacıyla bazı hukuki işlemler için şekil şartı öngörülmüştür. Örneğin, tüketicinin cayma hakkını kullanabilmesi için cayma bildiriminin yazılı şekilde yapılması gerekir. Bu şekilde, tüketicilerin cayma hakkını kullanırken herhangi bir zorluk yaşamamaları amaçlanır. Daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse, ''6502 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen tüketici sözleşmelerinin şekil şartları nelerdir?'' diye sorsak, 6502 sayılı Kanun'da yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmelerin en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi zorunludur. şeklinde cevabı olur. Eğer tüketiciye imzalatılan sözleşmedeki yzı 11 punto ise o sözleşme şekil şartı kapsamında geçersiz sayılır.
Ceza Hukukunda ise, bazı suçların işlendiğine dair delillerin elde edilmesi için şekil şartı öngörülmüştür. Örneğin, bir kişinin tutuklanabilmesi için mahkeme tarafından verilen tutuklama kararının yazılı olarak verilmesi gerekir. Bu şekilde, kişinin tutuklanmasının hukuka uygunluğunun sağlanması amaçlanır.
Tabi ki bizim Ceza Hukuku ile bir işimiz yok, kaldı ki bizim alanımız değil ve o konuda hiçbir bilgimiz yok.