Satın Alma Önerisi 55" Tv Tavsiyesi

[Ufuk Albayrak]

Adem Abi Merhaba,

İlk olarak YouTube kanalında, yaklaşık 1 yıl önce keşfetme fırsatım oldu seni ve bugüne kadar keyifle izledim. Şimdi ise evlilik nedeniyle yeni bir Tv bakıyorum. Yani engin tecrübelerinize bizzat sığınma vakti geldi benim için

Max. 35.000 bandını geçmeyecek ancak burning korkumdan dolayı oled de olmayan bir tv arayışı içerisindeyim. Mevzubahis izleme mesafemin 3,5m olması nedeniyle 55" yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca Netflix, Amazon Prime, Disney + gibi platformları aktif olarak kullanıyor ve UHD içeriklerin yanı sıra futbol müsabakaları da seyir zevki açısından çok elzem. Güncel sinema teknolojileri de önemli benim için elbette (dolby vision, HDR 10+, dolby atmos vs.) Bu istekler doğrultusunda bir süredir incelediğim ve mağazalarda bire bir deneyimleme şansı yakaladığım bazı modeller oldu. Ancak bazı kafa karışıklıkları yaşıyorum.

Elbette oled de qled de karşılıklı dezavantajlara ve avantajlara sahipler ancak artılarıyla eksileriyle qledin daha mantıklı olacağı kanaatindeyim şu an. Aklımdaki ilk model Samsung 55 QN90B' ydi. Ancak dolby vision olmaması biraz canımı sıktı ve bu teknolojiye sahip içerikler seyir zevkini ne derece etkiler bilemiyorum. Siyah performansı beni benden aldı bu arada. Neredeyse bir oled performansı veriyor bu anlamda. Buna karşın TCL 55C835' de dikkatimi çeken modeller arasında. Görüntü kaliteleri, bölgesel karartma performansları göz önüne alındığında birbirlerine muadil olabilecek modeller diye düşünüyorum. Farklı bir tavsiyeniz de olur mu, yoksa bu iki modelden birisi ihtiyaçlarımı fazlasıyla karşılayabilir mi? Hangisi üzmez? ...Gibi bir sürü tilki dolaşıyor şu an aklımda. TCL 55C835' i doğrudan deneyimleme şansım olmadı elbette ama kağıt üzerinde oldukça başarılı olarak görünüyor. E zaten EISA'da 2022-2023 yılı en iyi premium mini led tv ödülünü almış bir model.

Peki sizce dolby vision bu istekler ve aradığım fiyat segmenti için vazgeçilmez midir? Bu açığı markalar panel ve farklı teknolojileri sayesinde hissettirmeden kapatabiliyor mu? Bunu çok merak ediyorum. Aslında bu seviyedeki QN90B için böyle bir teknolojinin es geçilmiş olması ilginç geliyor. Pazarlama stratejisi midir? Yoksa zaten farklı yollardan bu açığı tv kapatabiliyor mu?

Biraz fazla uzattım sanırım ama değerli tavsiyeleriniz benim için çok önemli olacaktır. Saygılar sunarım..

 

[Adem Helvacı]

İsimler üzerinde çok takılı kalmak ancak aslında derinliği, içeriği ve gerçekleri ile ilgili çok fazla bilgi sahibi olmamak gibi bir sorunumuz var toplum olarak
Sizi tenzih ederek yazıyorum elbette zira hepimizde var bu durum. Alanım dışındaki birçok konuda hep toplumdaki genel geçer söylemler üzerinden hareketle fikir yürütüyorum

Ben genelde cevaplarımı dolaylı örneklerle veririm o nedenle 2 satırda anlatılabilecek şey için A4 boyutunda yazı yazdığım da olur ancak benim de tarzım bu, yapacak bir şey yok.

Bir dönem Dinamik kontrast oranı ile ilgili markalar kendi aralarınd ayarışa girmişti, birisi 5.000:1, diğeri 10.000:1, bunları gören bir başkası ''Ulan benimki 20.000:1 o zaman'' vs vs derken 100.000 200.000 500.000 1.000.000 derken en sonunda firmalar SONSUZ DİNAMİK KONTRAST yazdı geçtiler.

Peki bu esnada herkese bu tv leri gaza getirip sattılar mı? Evet sattılar.

Şimdi ben bu 500.000:1 kontrast diyen markanın televizyonundaki panele bakıyorum, Tipik Kontrast oranı 1200:1 yani bu değer o panelin donanım desteği olarak verebileceği gerçek değerdir. Üzerine mühendisler yazılımsal varyasyonlar ile geliştirmeler yaparlar vs. Aynı durum Klima kompresörlerinde de vardır, klimanın kompresörünün nominal kapasitesi 10912BTU dur ancak mühensiler yazılım ile oynayıp frekans değerini değiştirir ve bu kopmpresörü olması gerekenden çok daha yüksek frekansta çalıştırıp 18.000btu sonucuna ulaşırlar. BTU anlamında bu sonuca ulaşırlar fakat yan etkilerinden kimseye bahsetmezler. Yüksek vibrasyon, titreşime bağlı aşırı ses, yüksek ısınma, çabuk şişme ve daha da önemlisi erken iflas.

Kontrast da böyle bir şey olmaz elbette ancak buradaki handikap şu, zaen insan gözü 20 veya hadi diyelim 50.000:1 kontrast oranını algılayabiliyor olsun. İnsan gözü sadece 50.000 kısmını algılayabiliyor ise bu ürünün değerinin 500.000 olmasının bize nasıl bir avantajı olur? veya aslında bu bir avabtaj değil de reklam pazarlama işimidir?

Gelelim DV ve HDR konusuna.

Elbette ki konunun teknik kısmına bakarsak Dolby Vision kesinlikle HDR dan daha üstün niteliklere sahiptir. Yalnız günümüz üretimlerindeki temel sorun bu bahsi geçen teknolojilerin gerçekliklerinin algılanabilmesi için gerekli olan nits değerlerini üretebilecek kapasitede olmamalarıdır.

HDR için de DV için de bize normal tv lere göre daha yüksek lumen değeri gerekir. Yani kandela değerimiz yüksek olmalı ki biz HDR nedir, Dolby Vision bize ne veriyor bunu görebilelim.

Peki nedir bu değerler? HDR için üst seviye 4.000, DV için ise 10.000 olarak belirtilir.

Peki bizlerin bugün satın alacağı tv lerdeki genel ortalama nits değeri nedir? 300-330-400-500 çok babası varsa 1000. En babası varsa hadi diyelim 2.000.

Peki bu televizyonların fiyatlarına baktık mı?

Samsung'un HDR teknolojisine (HDR10+) yatırım yaptığı daha doğrusu katkı sunduğu bilinir. Dolby Vision ise Dolby Labs tarafından destekleniyor. Elbette ki teknolojik kısımda DV çok ciddi avantajlar sunuyor ancak aynı paralelde yatırım aliyeti de içeriyor. DV nin ilerleyen yıllarda çok daha yaygın şekilde içeriklerde görüleceği şimdiden belli.

Şimdi bakıyoruz mesela Vestel tv lerde bile neredeyse DV desteklemeyen model yokç Peki TV de DV gördük diye her şey mükemmel mi? Nerede bunun ihtiyaç duyduğu düzeyde yüksek nits değeri?

Nerede DV nin ihtitaç duyduğu ölçüde yüksek stabilitede sağlam bir yazılım algoritması? Yok, olmayınca bu sefer Dolby Vision bir içerik devreye girince bir bakıyorsunuz olması gereken İYİ sonuç birden çok daha kötü görüntülere evriliyor.

Konu sadece DV devreye girdi diye renklerin tonlarında değişiklik yapmaktan ibaret değil konu tam anlamı ile yüksek stabilitede DolbyVision teknolojisinin hakkını verebilmektedir.

Biz testlerde çok güzel sonuçlar da alıyoruz, çok berbar sonuçlar da alıyoruz. Bu durum sadece HDR veya DV için de geçerli değil, Üst segment yeni nesil birçok tv de görüntü iyileştirme ayarlarını devreye aldığımızda ortaya çok daha berbat sonuçlar çıktığını da gördüğümüz oldu.

Hiçbir özelliğini aşmadığında tv nin çok daha stabil çalıştığını da gördük çünkü İÇERİK o ayarlara uygun değildi.

Peki bizim tv lerin BLU sistemleri HDR ı hadi geçtim diyelim Dolby Vision için tam anlamı ile hazır mı?

Dolby Vision kötüdür veya gereksizdir demiyorum kesinlikle, ancak mevcut tv lerin DV için halen tam anlamı ile zaten hazır olmadığını iddia ediyorum. Bu durumda satın alınacak model tam anlamı ile güven vermiyorsa DV için çok ısrar edilmesine gerek olmayacağı görüşündeyim.

 

[Ufuk Albayrak]

İsimler üzerinde çok takılı kalmak ancak aslında derinliği, içeriği ve gerçekleri ile ilgili çok fazla bilgi sahibi olmamak gibi bir sorunumuz var toplum olarak
Sizi tenzih ederek yazıyorum elbette zira hepimizde var bu durum. Alanım dışındaki birçok konuda hep toplumdaki genel geçer söylemler üzerinden hareketle fikir yürütüyorum

Ben genelde cevaplarımı dolaylı örneklerle veririm o nedenle 2 satırda anlatılabilecek şey için A4 boyutunda yazı yazdığım da olur ancak benim de tarzım bu, yapacak bir şey yok.

Bir dönem Dinamik kontrast oranı ile ilgili markalar kendi aralarınd ayarışa girmişti, birisi 5.000:1, diğeri 10.000:1, bunları gören bir başkası ''Ulan benimki 20.000:1 o zaman'' vs vs derken 100.000 200.000 500.000 1.000.000 derken en sonunda firmalar SONSUZ DİNAMİK KONTRAST yazdı geçtiler.

Peki bu esnada herkese bu tv leri gaza getirip sattılar mı? Evet sattılar.

Şimdi ben bu 500.000:1 kontrast diyen markanın televizyonundaki panele bakıyorum, Tipik Kontrast oranı 1200:1 yani bu değer o panelin donanım desteği olarak verebileceği gerçek değerdir. Üzerine mühendisler yazılımsal varyasyonlar ile geliştirmeler yaparlar vs. Aynı durum Klima kompresörlerinde de vardır, klimanın kompresörünün nominal kapasitesi 10912BTU dur ancak mühensiler yazılım ile oynayıp frekans değerini değiştirir ve bu kopmpresörü olması gerekenden çok daha yüksek frekansta çalıştırıp 18.000btu sonucuna ulaşırlar. BTU anlamında bu sonuca ulaşırlar fakat yan etkilerinden kimseye bahsetmezler. Yüksek vibrasyon, titreşime bağlı aşırı ses, yüksek ısınma, çabuk şişme ve daha da önemlisi erken iflas.

Kontrast da böyle bir şey olmaz elbette ancak buradaki handikap şu, zaen insan gözü 20 veya hadi diyelim 50.000:1 kontrast oranını algılayabiliyor olsun. İnsan gözü sadece 50.000 kısmını algılayabiliyor ise bu ürünün değerinin 500.000 olmasının bize nasıl bir avantajı olur? veya aslında bu bir avabtaj değil de reklam pazarlama işimidir?

Gelelim DV ve HDR konusuna.

Elbette ki konunun teknik kısmına bakarsak Dolby Vision kesinlikle HDR dan daha üstün niteliklere sahiptir. Yalnız günümüz üretimlerindeki temel sorun bu bahsi geçen teknolojilerin gerçekliklerinin algılanabilmesi için gerekli olan nits değerlerini üretebilecek kapasitede olmamalarıdır.

HDR için de DV için de bize normal tv lere göre daha yüksek lumen değeri gerekir. Yani kandela değerimiz yüksek olmalı ki biz HDR nedir, Dolby Vision bize ne veriyor bunu görebilelim.

Peki nedir bu değerler? HDR için üst seviye 4.000, DV için ise 10.000 olarak belirtilir.

Peki bizlerin bugün satın alacağı tv lerdeki genel ortalama nits değeri nedir? 300-330-400-500 çok babası varsa 1000. En babası varsa hadi diyelim 2.000.

Peki bu televizyonların fiyatlarına baktık mı?

Samsung'un HDR teknolojisine (HDR10+) yatırım yaptığı daha doğrusu katkı sunduğu bilinir. Dolby Vision ise Dolby Labs tarafından destekleniyor. Elbette ki teknolojik kısımda DV çok ciddi avantajlar sunuyor ancak aynı paralelde yatırım aliyeti de içeriyor. DV nin ilerleyen yıllarda çok daha yaygın şekilde içeriklerde görüleceği şimdiden belli.

Şimdi bakıyoruz mesela Vestel tv lerde bile neredeyse DV desteklemeyen model yokç Peki TV de DV gördük diye her şey mükemmel mi? Nerede bunun ihtiyaç duyduğu düzeyde yüksek nits değeri?

Nerede DV nin ihtitaç duyduğu ölçüde yüksek stabilitede sağlam bir yazılım algoritması? Yok, olmayınca bu sefer Dolby Vision bir içerik devreye girince bir bakıyorsunuz olması gereken İYİ sonuç birden çok daha kötü görüntülere evriliyor.

Konu sadece DV devreye girdi diye renklerin tonlarında değişiklik yapmaktan ibaret değil konu tam anlamı ile yüksek stabilitede DolbyVision teknolojisinin hakkını verebilmektedir.

Biz testlerde çok güzel sonuçlar da alıyoruz, çok berbar sonuçlar da alıyoruz. Bu durum sadece HDR veya DV için de geçerli değil, Üst segment yeni nesil birçok tv de görüntü iyileştirme ayarlarını devreye aldığımızda ortaya çok daha berbat sonuçlar çıktığını da gördüğümüz oldu.

Hiçbir özelliğini aşmadığında tv nin çok daha stabil çalıştığını da gördük çünkü İÇERİK o ayarlara uygun değildi.

Peki bizim tv lerin BLU sistemleri HDR ı hadi geçtim diyelim Dolby Vision için tam anlamı ile hazır mı?

Dolby Vision kötüdür veya gereksizdir demiyorum kesinlikle, ancak mevcut tv lerin DV için halen tam anlamı ile zaten hazır olmadığını iddia ediyorum. Bu durumda satın alınacak model tam anlamı ile güven vermiyorsa DV için çok ısrar edilmesine gerek olmayacağı görüşündeyim.

Adem abi, öncelikle emeğin için çok teşekkür ederim. Maalesef ki toplum olarak belirli kalıplara sıkışıp kalabiliyoruz. Bu kalıpları kırmak da inanın çok zor günümüzde. Ama sizin gibi objektif yaklaşımlarla analiz ve testler yapan güvenilir üstadlar da bu algıyı dağıtmak ve ufkumuzu genişletmek için var demek ki ?

Bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Tv’ me kavuştuğumda tecrübelerimi yine buradan paylaşıyor olacağım.

Saygılarımla..

 

[Adem Helvacı]

Adem abi, öncelikle emeğin için çok teşekkür ederim. Maalesef ki toplum olarak belirli kalıplara sıkışıp kalabiliyoruz. Bu kalıpları kırmak da inanın çok zor günümüzde. Ama sizin gibi objektif yaklaşımlarla analiz ve testler yapan güvenilir üstadlar da bu algıyı dağıtmak ve ufkumuzu genişletmek için var demek ki ?

Bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Tv’ me kavuştuğumda tecrübelerimi yine buradan paylaşıyor olacağım.

Saygılarımla..

Sizi de İnceleriz kulübünde ürün incelemesini yapan gerçek kullanıcılar içerisinde görmek bizim için büyük mutluluk olacak inanın