Tabi canım kimin kimden neyi ne kadar yediği ile ilgili durumlar bunlar.
Bak abi Sene 1992 veya 1993. Yalnız yaşıyorum, para yok pul yok şartlar zor vs parayı ödeyememişim elektrikleri kesmişler.
O zamanlar tabi özelleşen bir şey yok, TEDAŞ diye bir yerdi sanırım, taksit maksit ne yapabiliriz diye görüşmeye gitmiştim İzmir Karşıyaka ESHOT Sokağı dene yerdeki binalarına. Nuh diyor Peygamber demiyor adamlar.
Ben de su yolu yaptım adamları bıktırana kadar. Veznede bir adam vardı ismini çok hatırlamıyorum şimdi ama kıyak birisiydi.
Elektrik fatura son ödeme dönemine denk gelmiş bir gün, nasıl kuyruk nasıl kuyruk millet birbirini yemekle meşgul. Ben de o darladığım günlerden birinde vezneye doğru kıvrılıverdim, o gün ne olduysa ban ona yardım ettim onu getir bunu götür şunu indir bunu kaldır vs.
Mesaiyi orada birlikte bitirdik, mesai çıkışı dedi ki ''Hadi yürü şurada bir şeyler içelim'' Eshot sokağında birahaneler var, baktım personel mesaiden çıkan o birahanelere gidiyor
Girdik içeri oturduk başladık konuşmaya. O kadar çok gidip gelmişim öyle muhabbet olmuş ki aramızda, adam anlattı bana birçok şeyi. Birayı içen gidiyor arkadaş bunların hiçbirisi mi para ödemez?
Neticede anladım ki abi bu işletmelerin elektrik sayaçlarının kancaları inik. her ayın 2-3 günü kancayı birleştirip biraz sarfiyat yaptırıp kalan tüm günleri indiriyorlar, sonu.? Elektrik bedava, Bira bedava.
Adam bana dedi ki ''Seni buraya neden getirdim anlıyor musun?''
Yani bu işin Şanlıurfa'sı İzmir'i yok, hemen her yerde teker böyle dönüyor.
Ben anladım ki bu adamın yolu yol değil, sonrasında bıraktım ve daha etkili birisini nereden bulabilirim diye arayıp tararken yanılmıyorsam Mustafa gençay mıydı acaba neydi adı tam hatırlayamadım bir Beyefendi vardı. Ama ne beyefendi, etkili de bir abimizmiş ya şef ya Müdür öyle bir şeydi. Senet sepet yaptık, ilk taksiti de peşin ödedik ve elektriği hiçkimseye bırak rüşveti birayı, bir bardak çay dahi istemeyen bu beyefendi ile olması gerektiği gibi hallettim.
Hey gidi, ben de çok çektim gençliğimde beeee