Ön Açıklama: Yazı tahmin ettiğimden çok uzun oldu, fakat gözünüze korkutucu gelmesin. Akıcı bir şekilde gideceğini söyleyebilirim.
Akaryakıtta Tek Fiyat şeklinde duyulan bir uygulama var ve halk arasında çok yanlış anlaşılmalara neden olan bir konu. Tam olarak hangi tarihte Resmi Gazete'de yayınlandığını bulamasam da 15 Mayıs 2024 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı. Bu uygulamaya göre akaryakıt dağıtım şirketlerinin özellikle motorinde (benzinde de var fakat çoğu istasyonda yoktu) farklı isimler altında satış yaptığı (genellikle 2 çeşit) ürünler vardı. Bunlar halen daha halk arasında eurodizel / normal dizel olarak lanse edilse de aslında alakası yoktu.
Yani örnek olarak Opet'in ecoforce ile ultraforce motorinini kıyaslayacak olursak, dizel araçlar için eurodiesel diye tabir edilen ürünün sadece ultraforce olduğunu ve diğerinin araca uygun olmadığını söyleyen görüşler oldukça yaygın fakat bu tamamen YANLIŞ bir durumdu. Peki bu yanlış durum nereden geliyor diye araştırırsak şu sonuca erişiyoruz.
2010 yılında tüm motorin çeşitlerinin "Eurodiesel" standartlarına uygun olarak üretilmesi kararı alındı. Hem Avurpa standartlarına uyum sağlamak, hem de yeni çıkan araçlara uygun yakıtı sağlamak amacıyla böyle bir karar verildi. Eurodizel'in yaygınlaşmasından sonra Motorin ürününde yapılan ayrımı "Kırsal Motorin" ve "Eurodizel" olarak isimlendirdiler. Kırsal kelimesini nasıl seçtiler bilinmez fakat normal bildiğimiz eskinin "kara mazot"u tarih oldu. O tarihe kadar istasyonlarda yeni nesil araçlar için Eurodizel almak gerekliydi. Fakat TÜPRAŞ 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren Kırsal Motorin üretimini sonlandırdı. Akaryakıt dağıtım şirketleri de 15 Şubat 2011 tarihinden itibaren Kırsal Motorin ikmalini sonlandırdı. İşte o tarihden sonra tüm dizel yakıtlar Eurodizel standartlarına uygun hale geldi. Aralarındaki en belirgin fark olarak Kırsal Motorinde (Normal motorinde) 1000 PPM olan kükürt seviyesi Eurodizel'de maksimum 10 PPM olabiliyor.
Hikaye kısmını geçtikten sonra şuraya gelelim, Normal Motorin ve Eurodizel ayrımı ortadan kalkmadan önce istasyonlarda iki çeşit dizel formunda yakıt vardı. Normal ve Euro Dizeller. Bunlar arasında da Eurodizel biraz daha yüksek fiyatlıydı. Fakat yakıtların hepsi Eurodizel standartlarına uygun hale geldiği sıralarda, Akaryakıt dağıtım şirketleri şöyle bir uyanıklık yaptı. (Buradan sonra anacağımız Motorin/Dizel yakıtların hepsi Eurodizel'dir.) Eskinin Normal-Euro ayrımındaki halk bilincini yanlış yönlendirerek zaten tek ürün olan Eurodizel'e farklı katkılar ekleyerek iki farklı ürün ortaya çıkardılar ve yine aynı şekilde Birini diğerinden bir tık daha yüksek fiyattan satışa sundular. Halk da sanki eskinin Normal-Euro dizeliymiş gibi bunu bal gibi yedi ve yıllarca farklı katkı maddeleri olan Eurodizel'in sanki sadece yüksek fiyatlı olanı kendi araçlarına uygunmuş sanıp aldılar. Akaryakıt dağıtım firmaları sadece bu hamle ve halk üzerinde oluşturdukları yanlış yönlendirme bilinciyle belki de milyonlarca TL kazandı.
Geçtiğimiz yıllarda ismini vermeyeyim çok meşhur bir akaryakıt istasyonuna dizel araçla gittiğimizde pompacının "Abi Eurodizel kalmadı normalinden var, birkaç saat sonra gelecek tır" dediğini hatırlıyorum. Taa o zaman "yahu bu normal mazot kalkmamış mıydı ne alakası var" diye düşünüp internette bir araştırmaya girmiştim. Çünkü kendi ürün tabelalarında da "X eurodizel, Y eurodizel" şeklinde satılıyordu.
"Peki ama gerçekten aralarında fark var" diyenler de olacaktır. Bunun nedeni de şu, katkısı farklı. EPDK iziniyle dağıtıcı firmalar yüzde 0.5 (binde 5'i) geçmemek şartıyla akaryakıtların özelliklerini iyileştirmek için çeşitli katkı maddelerini ürüne ekleyebiliyor. Tabi bunu EPDK'nın onayıyla yapmalı. Yani rafineriden çıkan ürün aynı ürün, Eurodizel, fakat dağıtıcı firmalar bunu kendilerine göre rafineriden aldığı saf haliyle ya da çeşitli katkılar ekleyerek satabiliyor. Araçların uyumlulukları ise ne BP'nin Ultimate Diesel'ine ne de Shell'in V-Pover Diesel'ine ayarlı değil. Araçların hepsi Saf, katkısız Eurodizel ile çalışabilecek şekilde. Fakat yıllarca motora zarar verir silindirleri bozar vs. diye yanıltıldık. Halen daha da devam ediyoruz. Aralarındaki fark tamamen aynı yakıta (Eurodizel'e) kattıkları maddelerden kaynaklı.
Aralarında iyi-kötü ayrımı yok, şöyle ki Petrol Ofisi'nin VPro (eski prodizel) ve VMax, Opet/Sunpet'in EcoForce ve UltraForce, Shell'in FuelSave ve VPower, BP'nin BPDiesel ve BP Ultimate Diesel, Aytemiz'in Motorin ve Optimum Motorin, Kadoil'in Motorin ve Ecomax Motorin ismiyle sattığı ürünlerin hepsi aslında Eurodizel'di. Zaten hepsinin katkısız hali aynı üründü. Ayrıca EPDK'ya göre katkılı ürün satışı ancak "tüketicinin isteği" halinde yapılabilirdi. Fakat işleyiş tam tersi oldu genellikle katkılı/yüksek fiyatlı olanı doldurdular pompaya yanaşınca hep. Biraz daha düşük fiyatlı olanı ise hep kötülediler, doldurmadılar yok dediler ya da isteğe göre doldurdular.
Aralarındaki fark ne? Aralarındaki fark şu ki, isimlerinden de anlaşılacağı üzere katkılı olanlar daha çok yanarak daha yüksek performans sağladı. Diğer ürün grubu ise yakıt tasarrufu yapmaya yönelikti. Hatta reklamlarda da böyle tanıtıldı fakat iş öyle olmadı. Ucuz olanı sanki eurodizel değilmiş ya da araçlara uygun değilmiş gibi anlaşıldı. Aslında iki farklı ürün grubu vardı. Fiyat/Tasarruf odaklı ve Performans odaklı. Kamyon/Tır/Otobüs gibi araçlardan aynı istasyondaki ucuz olan yakıtı tercih edenler oldu çünkü onlar için performans değil tasarruf daha önemli.
Yani Shell'in FuelSave'i, Opet'in EcoForce'u, Petrol Ofisi'nin VPro'su aslında isimlerinden de anlaşılacağı üzere yakıt tasarrufu odaklıydı.
Diğer yüksek katkılı ürünlere bakacak olursak isimlerinden de belli olduğu üzere VPower, UltraForce, VMax, Ultimate gibi ürünler. Bunlar da yakıtın formuna çeşitli katkılar ekleyerek yanmaya destek olup daha yüksek performans (özellikle kalkışta ivmelenmeye) katkı sağladı. Fakat bir yerden kazanç varken diğer yerden kayıp vardır hep. Evet bunlar performans anlamında normalin biraz üzerinde çıkarıyor fakat burada da yakıt tüketiminden yana bir kayıp oluyor. Örnek olarak bir ağır vasıtayı örnek verecek olursak Tasarruf yakıtında 100km'de 28L tüketiyorken, performans yakıtında 100km'de 30L tüketiyor gibi.
Yurt dışında bazı ülkelerde bu çeşit tasarruf ve performans odaklı ayrı ürünler mevcut fakat bizim ülkemizde o kırsal-euro döneminin bitişinde bunlar çıkıp yanlış bir algı oluşturulup yıllarca bu şekilde lanse edildi.
Gelelim gündem konumuza, 15 Mayıs'tan itibaren AYNI AKARYAKIT İSTASYONUNDAKİ FARKLI KATKILI AYNI CİNS ÜRÜNLER TEK FİYATTAN SATILACAK, işin özeti bu. Hayır V-Power, Ultraforce, Ultimate vs. tarzı katkılı eurodizel'ler piyasadan kalkmadı. Sadece iki ürün arasında fiyat ayrımı ortadan kalktı. En baba açıklama aslında bu.
Fakat haber sitelerine bakınca hepsinin yakıtı aynı hale geldi gibi bir durum var ki öyle bir şey yok. Herkes kendi katkılı yakıtını satabilir. Hele bazılarına göre "tüm markalarda yakıtlar aynı fiyat olacak" tarzı saçma şekillerde haberler çıkmış görüyorum. Yahu öyle bir şey olabilir mi? Piyasayı domine eden 4-5 şirket var. PO, Opet, Shell, BP tarzı firmalar, bunlarla rekabet etmeye çalışan Kadoil, Aytemiz, Lukoil, Termo, Moil, Energy, Soil, Bpet gibi şirketler de var. Eğer hepsi aynı fiyattan satarsa nasıl rekabet edecekler? Öyle saçmalık mı olur. Haberi yazanlar abartmayı yanlış yönlendirmeyi ne kadar çok seviyor.
Peki X petrolden aldığım yakıt ile Shell/Opet'in yakıtı neden farklı? Arabaya zarar veriyor mu? soruları da sık sık karşımıza çıkıyor. Burada en büyük etmen DEPO / TANKER TEMİZLİĞİ. İstasyonun deposunda ne var ise sizin aracınıza da o girer. Tortu-pislik olayını çok abartanlar var yok çamurdu yok kumdu falan. Ama işin özü gerçekten depo kontrolü ve temizlikten geçiyor. Bu ara ara EPDK tarafından ve bazı dağıtıcı firmalar tarafından da denetleniyor ve çeşitli yaptırımlar uygulanıyor.
İşin ucunda rekabet olduğu için kimi "marka bilinirliği ve marka değeri" ile kimi ise "uygun fiyat" ile sektörde tutunmaya çalışıyor. Kimi firmaların ise birden fazla markası var. En bilineni ise Opet/Sunpet. Sunpet bayileri mesela düşük fiyat indirim yapabiliyor fakat Opet iseniz o inidirim işleri biraz daha farklı, Opet ne derse o fiyattan satmak zorundasınız. Evet resmiyette ikisi de Opet, ikisi de aynı yakıt. Fakat Opet'in standartları daha yüksek. Belli metrekare alan, belli bir metrekare market büyüklüğü, otomatik kapılı WC'ler, bulunulan konum ve belli bir tonda akaryakıt satışı gibi şartları var, bunu kabul edersen Opet'in, etmezsen Sunpet'sin. Yakıt aynı, denetimler aynı, sadece kriterler farklı. Socar ile Hazar markaları arasında da bu şekilde bir durum mevcut. Aynı durum OMV'den önce Petrol Ofisi - ERK Petrol arasında da vardı. Birkaç tane daha dağıtım şirketinde de farklı markalar ile bayilik verme durumu var. İşin özü bu.
Yani
1- Tüm istasyonlardaki yakıtlar aynı hale gelmedi. Katkılı ürünler devam ediyor.
2- Markası ne olursa olsun tüm istasyonlardaki yakıtlar aynı fiyata gelmedi. Farklı şehirler ve farklı markalardaki ürünlerin fiyatları elbette ki farklı.
3- Bayilerin bazıları iki çeşit ürünü aynı fiyattan satmaya devam ederken, bazıları ise tek çeşit ürün satmaya başladı.
ve asıl cümleyi tekrar etmekte yarar var.
4- AYNI AKARYAKIT İSTASYONUNDAKİ FARKLI KATKILI AYNI CİNS ÜRÜNLER TEK FİYATTAN SATILACAK. AYNI İSTASYONDA AYNI CİNS ÜRÜNLER FARKLI FİYATLARLA SATILMAYACAK.
Akaryakıtta Tek Fiyat şeklinde duyulan bir uygulama var ve halk arasında çok yanlış anlaşılmalara neden olan bir konu. Tam olarak hangi tarihte Resmi Gazete'de yayınlandığını bulamasam da 15 Mayıs 2024 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı. Bu uygulamaya göre akaryakıt dağıtım şirketlerinin özellikle motorinde (benzinde de var fakat çoğu istasyonda yoktu) farklı isimler altında satış yaptığı (genellikle 2 çeşit) ürünler vardı. Bunlar halen daha halk arasında eurodizel / normal dizel olarak lanse edilse de aslında alakası yoktu.
Yani örnek olarak Opet'in ecoforce ile ultraforce motorinini kıyaslayacak olursak, dizel araçlar için eurodiesel diye tabir edilen ürünün sadece ultraforce olduğunu ve diğerinin araca uygun olmadığını söyleyen görüşler oldukça yaygın fakat bu tamamen YANLIŞ bir durumdu. Peki bu yanlış durum nereden geliyor diye araştırırsak şu sonuca erişiyoruz.
2010 yılında tüm motorin çeşitlerinin "Eurodiesel" standartlarına uygun olarak üretilmesi kararı alındı. Hem Avurpa standartlarına uyum sağlamak, hem de yeni çıkan araçlara uygun yakıtı sağlamak amacıyla böyle bir karar verildi. Eurodizel'in yaygınlaşmasından sonra Motorin ürününde yapılan ayrımı "Kırsal Motorin" ve "Eurodizel" olarak isimlendirdiler. Kırsal kelimesini nasıl seçtiler bilinmez fakat normal bildiğimiz eskinin "kara mazot"u tarih oldu. O tarihe kadar istasyonlarda yeni nesil araçlar için Eurodizel almak gerekliydi. Fakat TÜPRAŞ 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren Kırsal Motorin üretimini sonlandırdı. Akaryakıt dağıtım şirketleri de 15 Şubat 2011 tarihinden itibaren Kırsal Motorin ikmalini sonlandırdı. İşte o tarihden sonra tüm dizel yakıtlar Eurodizel standartlarına uygun hale geldi. Aralarındaki en belirgin fark olarak Kırsal Motorinde (Normal motorinde) 1000 PPM olan kükürt seviyesi Eurodizel'de maksimum 10 PPM olabiliyor.
Hikaye kısmını geçtikten sonra şuraya gelelim, Normal Motorin ve Eurodizel ayrımı ortadan kalkmadan önce istasyonlarda iki çeşit dizel formunda yakıt vardı. Normal ve Euro Dizeller. Bunlar arasında da Eurodizel biraz daha yüksek fiyatlıydı. Fakat yakıtların hepsi Eurodizel standartlarına uygun hale geldiği sıralarda, Akaryakıt dağıtım şirketleri şöyle bir uyanıklık yaptı. (Buradan sonra anacağımız Motorin/Dizel yakıtların hepsi Eurodizel'dir.) Eskinin Normal-Euro ayrımındaki halk bilincini yanlış yönlendirerek zaten tek ürün olan Eurodizel'e farklı katkılar ekleyerek iki farklı ürün ortaya çıkardılar ve yine aynı şekilde Birini diğerinden bir tık daha yüksek fiyattan satışa sundular. Halk da sanki eskinin Normal-Euro dizeliymiş gibi bunu bal gibi yedi ve yıllarca farklı katkı maddeleri olan Eurodizel'in sanki sadece yüksek fiyatlı olanı kendi araçlarına uygunmuş sanıp aldılar. Akaryakıt dağıtım firmaları sadece bu hamle ve halk üzerinde oluşturdukları yanlış yönlendirme bilinciyle belki de milyonlarca TL kazandı.
Geçtiğimiz yıllarda ismini vermeyeyim çok meşhur bir akaryakıt istasyonuna dizel araçla gittiğimizde pompacının "Abi Eurodizel kalmadı normalinden var, birkaç saat sonra gelecek tır" dediğini hatırlıyorum. Taa o zaman "yahu bu normal mazot kalkmamış mıydı ne alakası var" diye düşünüp internette bir araştırmaya girmiştim. Çünkü kendi ürün tabelalarında da "X eurodizel, Y eurodizel" şeklinde satılıyordu.
"Peki ama gerçekten aralarında fark var" diyenler de olacaktır. Bunun nedeni de şu, katkısı farklı. EPDK iziniyle dağıtıcı firmalar yüzde 0.5 (binde 5'i) geçmemek şartıyla akaryakıtların özelliklerini iyileştirmek için çeşitli katkı maddelerini ürüne ekleyebiliyor. Tabi bunu EPDK'nın onayıyla yapmalı. Yani rafineriden çıkan ürün aynı ürün, Eurodizel, fakat dağıtıcı firmalar bunu kendilerine göre rafineriden aldığı saf haliyle ya da çeşitli katkılar ekleyerek satabiliyor. Araçların uyumlulukları ise ne BP'nin Ultimate Diesel'ine ne de Shell'in V-Pover Diesel'ine ayarlı değil. Araçların hepsi Saf, katkısız Eurodizel ile çalışabilecek şekilde. Fakat yıllarca motora zarar verir silindirleri bozar vs. diye yanıltıldık. Halen daha da devam ediyoruz. Aralarındaki fark tamamen aynı yakıta (Eurodizel'e) kattıkları maddelerden kaynaklı.
Aralarında iyi-kötü ayrımı yok, şöyle ki Petrol Ofisi'nin VPro (eski prodizel) ve VMax, Opet/Sunpet'in EcoForce ve UltraForce, Shell'in FuelSave ve VPower, BP'nin BPDiesel ve BP Ultimate Diesel, Aytemiz'in Motorin ve Optimum Motorin, Kadoil'in Motorin ve Ecomax Motorin ismiyle sattığı ürünlerin hepsi aslında Eurodizel'di. Zaten hepsinin katkısız hali aynı üründü. Ayrıca EPDK'ya göre katkılı ürün satışı ancak "tüketicinin isteği" halinde yapılabilirdi. Fakat işleyiş tam tersi oldu genellikle katkılı/yüksek fiyatlı olanı doldurdular pompaya yanaşınca hep. Biraz daha düşük fiyatlı olanı ise hep kötülediler, doldurmadılar yok dediler ya da isteğe göre doldurdular.
Aralarındaki fark ne? Aralarındaki fark şu ki, isimlerinden de anlaşılacağı üzere katkılı olanlar daha çok yanarak daha yüksek performans sağladı. Diğer ürün grubu ise yakıt tasarrufu yapmaya yönelikti. Hatta reklamlarda da böyle tanıtıldı fakat iş öyle olmadı. Ucuz olanı sanki eurodizel değilmiş ya da araçlara uygun değilmiş gibi anlaşıldı. Aslında iki farklı ürün grubu vardı. Fiyat/Tasarruf odaklı ve Performans odaklı. Kamyon/Tır/Otobüs gibi araçlardan aynı istasyondaki ucuz olan yakıtı tercih edenler oldu çünkü onlar için performans değil tasarruf daha önemli.
Yani Shell'in FuelSave'i, Opet'in EcoForce'u, Petrol Ofisi'nin VPro'su aslında isimlerinden de anlaşılacağı üzere yakıt tasarrufu odaklıydı.
Diğer yüksek katkılı ürünlere bakacak olursak isimlerinden de belli olduğu üzere VPower, UltraForce, VMax, Ultimate gibi ürünler. Bunlar da yakıtın formuna çeşitli katkılar ekleyerek yanmaya destek olup daha yüksek performans (özellikle kalkışta ivmelenmeye) katkı sağladı. Fakat bir yerden kazanç varken diğer yerden kayıp vardır hep. Evet bunlar performans anlamında normalin biraz üzerinde çıkarıyor fakat burada da yakıt tüketiminden yana bir kayıp oluyor. Örnek olarak bir ağır vasıtayı örnek verecek olursak Tasarruf yakıtında 100km'de 28L tüketiyorken, performans yakıtında 100km'de 30L tüketiyor gibi.
Yurt dışında bazı ülkelerde bu çeşit tasarruf ve performans odaklı ayrı ürünler mevcut fakat bizim ülkemizde o kırsal-euro döneminin bitişinde bunlar çıkıp yanlış bir algı oluşturulup yıllarca bu şekilde lanse edildi.
Gelelim gündem konumuza, 15 Mayıs'tan itibaren AYNI AKARYAKIT İSTASYONUNDAKİ FARKLI KATKILI AYNI CİNS ÜRÜNLER TEK FİYATTAN SATILACAK, işin özeti bu. Hayır V-Power, Ultraforce, Ultimate vs. tarzı katkılı eurodizel'ler piyasadan kalkmadı. Sadece iki ürün arasında fiyat ayrımı ortadan kalktı. En baba açıklama aslında bu.
Fakat haber sitelerine bakınca hepsinin yakıtı aynı hale geldi gibi bir durum var ki öyle bir şey yok. Herkes kendi katkılı yakıtını satabilir. Hele bazılarına göre "tüm markalarda yakıtlar aynı fiyat olacak" tarzı saçma şekillerde haberler çıkmış görüyorum. Yahu öyle bir şey olabilir mi? Piyasayı domine eden 4-5 şirket var. PO, Opet, Shell, BP tarzı firmalar, bunlarla rekabet etmeye çalışan Kadoil, Aytemiz, Lukoil, Termo, Moil, Energy, Soil, Bpet gibi şirketler de var. Eğer hepsi aynı fiyattan satarsa nasıl rekabet edecekler? Öyle saçmalık mı olur. Haberi yazanlar abartmayı yanlış yönlendirmeyi ne kadar çok seviyor.
Peki X petrolden aldığım yakıt ile Shell/Opet'in yakıtı neden farklı? Arabaya zarar veriyor mu? soruları da sık sık karşımıza çıkıyor. Burada en büyük etmen DEPO / TANKER TEMİZLİĞİ. İstasyonun deposunda ne var ise sizin aracınıza da o girer. Tortu-pislik olayını çok abartanlar var yok çamurdu yok kumdu falan. Ama işin özü gerçekten depo kontrolü ve temizlikten geçiyor. Bu ara ara EPDK tarafından ve bazı dağıtıcı firmalar tarafından da denetleniyor ve çeşitli yaptırımlar uygulanıyor.
İşin ucunda rekabet olduğu için kimi "marka bilinirliği ve marka değeri" ile kimi ise "uygun fiyat" ile sektörde tutunmaya çalışıyor. Kimi firmaların ise birden fazla markası var. En bilineni ise Opet/Sunpet. Sunpet bayileri mesela düşük fiyat indirim yapabiliyor fakat Opet iseniz o inidirim işleri biraz daha farklı, Opet ne derse o fiyattan satmak zorundasınız. Evet resmiyette ikisi de Opet, ikisi de aynı yakıt. Fakat Opet'in standartları daha yüksek. Belli metrekare alan, belli bir metrekare market büyüklüğü, otomatik kapılı WC'ler, bulunulan konum ve belli bir tonda akaryakıt satışı gibi şartları var, bunu kabul edersen Opet'in, etmezsen Sunpet'sin. Yakıt aynı, denetimler aynı, sadece kriterler farklı. Socar ile Hazar markaları arasında da bu şekilde bir durum mevcut. Aynı durum OMV'den önce Petrol Ofisi - ERK Petrol arasında da vardı. Birkaç tane daha dağıtım şirketinde de farklı markalar ile bayilik verme durumu var. İşin özü bu.
Yani
1- Tüm istasyonlardaki yakıtlar aynı hale gelmedi. Katkılı ürünler devam ediyor.
2- Markası ne olursa olsun tüm istasyonlardaki yakıtlar aynı fiyata gelmedi. Farklı şehirler ve farklı markalardaki ürünlerin fiyatları elbette ki farklı.
3- Bayilerin bazıları iki çeşit ürünü aynı fiyattan satmaya devam ederken, bazıları ise tek çeşit ürün satmaya başladı.
ve asıl cümleyi tekrar etmekte yarar var.
4- AYNI AKARYAKIT İSTASYONUNDAKİ FARKLI KATKILI AYNI CİNS ÜRÜNLER TEK FİYATTAN SATILACAK. AYNI İSTASYONDA AYNI CİNS ÜRÜNLER FARKLI FİYATLARLA SATILMAYACAK.